Dünya üzerindeki yer kabuğunun kalınlığı ortalama 35 km’dir ve bu yer kabuğunun içinde bir çok farklı element bulunduğu bilinmektedir. Bu elementlerden en az bulunanların başında altın gelir. Örnek vermek gerekirse: yer kabuğunun %8’ini alüminyum, %6’sını demir oluştururken yanlızca 10 milyonda 2’si kadarı altındır.
Peki altın nedir? Altın, kimyada Aurum – Au (Latince’de parlayan, ışıldayan) sembolü ile gösterilen bir elementtir. Doğada parlak sarı renkte, yumuşak ve çoğunlukla küçük parçalar halinde bulunur. Antik çağlardan bugüne dünyanın en değerli objelerinden sayılan altının (ilk buluntular Mısırlılara ait) belli başlı özelliklerini sıralarsak, etkileyici ve gözlere hitap eden renklerine ek olarak, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi, kolay işlenebiliyor oluşu ve demir gibi paslanmaması, çok ince mazlemelerde kullanılabilmesi, sağlam olması denilebilir. Bu özellikler, altının süs eşyası olarak kullanımını ön plana çıkaran nedenlerdir. Bunlara ek olarak “altın neden değerlidir?” sorusunun cevabı ise altının zamanla bir değer ölçüsü birimi haline gelmesidir. Yani dünya üzerinde kıt kaynaklar listesinde yer alan altın, zamanla tarih sahnelerinde değiş-tokuş edilebilen ve insanlar tarafından güvenilen bir metal haline gelmiş ve tüm dünya devletleri arasında evrensel sabit olarak kabul edilmiş, ülkelerin zenginlikleri sahip olunulan altın üzerinden değerlendirilmiştir. Örneğin bir ülkelerin para değeri o ülkenin elinde bulundurduğu paraya karşılık gelen altın miktarına göre belirlenir. Bu sebeple yüzyıllardır bir çok önemli ülke zenginliklerini arttırabilmek için altın rezervi arayışı içerisine girmişlerdir.
8 Ayar - 333 mg
14 Ayar - 585 mg
18 Ayar - 750 mg
21 Ayar - 875 mg
22 Ayar - 916 mg
24 Ayar - 1000mg
Cumhuriyet Altınını 22 ayar kulpsuz altın para olarak tanımlayabiliriz. Ülkemizde Cumhuriyet Altını, farklı ebat ve ağırlıklarda bulunabilmektedir. Devlet güvencesi altındadır ve basımında yetkili kurum 234 sayılı KHK’nin 2/b maddesi uyarınca, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’dür. Cumhuriyet Altınının iki türü vardır. Bunlar; ziynet ve mesküktür. Meskük altın Ata Altını olarak bilinmektedir. Cumhuriyet Ata Altının ve ziynet altının ağırlıklarına göre beş türü bulunmaktadır.
Cumhuriyet döneminde üretilmeye başlanan Ata altınlarından önce, Osmanlı döneminde üretilmeye başlanıp, günümüze kadar gelen, geleneksel bir altın türüdür. Başlıca ziynet altın türleri:
Ata Altını ya da Ata Lirası olarak da bilinen Cumhuriyet Ata Altını, ziynet altın ile tamamen aynıdır, sadece farklı bir ada sahiptir. Kuyumcular, sarraflar, döviz büroları, bankalar gibi çeşitli kuruluşlarda nakite çevrilebilir. Başlıca Ata Altın türleri:
- Çeyrek Ata Altın (Çeyrek Altın) : Ağırlığı 1.80 gramdır.
- Yarım Ata Altın (Yarım Altın) : Ağırlığı 3.60 gramdır.
- Tam Ata Altın (Tam Altın – Ata Lirası) : Ağırlığı 7.20 gramdır.
- İki Buçuklu Ata Altın : Ağırlığı 18 gramdır.
- Beşli Ata Altın (Beşi Bir Yerde) : Ağırlığı 36 gramdır.
Sultan Beşinci Mehmet Reşat adına basılmış Osmanlı altınıdır. Piyasada bulmak bazen zordur bu sebeple Cumhuriyet altınından biraz daha değerlidir. Piyasada alım- satımı yapılarak cumhuriyet altını ile aynı işlemi görür. Yaklaşık 7,2 gram ve 22 ayardır. Günümzde ki şekli 1909 yılında İbrahim Ethem Ulagay tarafından yapılmıştır. Fakat piyasada orjinalini bulmak zordur. Ticari bir parça olarak kullanılmaktadır. Reşat altını alınırken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Piyasada bu altınların orjinal olmayanları da bulunmaktadır. Reşat altın alırken güvenilir bir yerden alınmalı aynı zamanda reşat altına dair yazılı bir sertifika veya kart istenmelidir.
Sultan ikinci Abdulhamit adına basılan osmanlı dönemi parası ve ziynet eşyasıdır. Orjinalleri Reşat altını ile birlikte antik değere de haizdir. 2.5 ve beşliği de mevcuttur.
Altın şirketleri altınları yeniden değerlendirmek için altını eritip külçe şekline dönüştürürler. Uluslararası platformda kabul gören Londra Altın Külçe ölçüsüne göre 400 Troy Ons (ağırlık ölçü birimi) , yaklaşık 12,5 kg ağırlığındaki altına denk gelmekte ve bu altına Külçe Altın denmektedir. Ayrıca piyasanın isteği doğrultusunda rafinerilerde 1gr’dan 10 kg’a kadar çeşitli ağırlıklarda külçe altın dökümü gerçekleştirilmektedir.
Gram Altın, İstanbul Altın Rafinerisi’nin (İAR) tescilli markasıdır. 1 gr, 5 gr, 10 gr, 50 gr, 100 gram’ dan oluşan, 995 yada 999.9 saflıkta, standart ağırlık ve standart saflıktaki küçük saf, işlenmemiş altın külçeleridir. Gramaltın‘ ın tasarlanması ve çeşitlendirip üretilmesindeki amaç para gibi birimlere ayrılarak (1$, 5$, 10$, 20$, 50$ ve 100$’ lık banknot gibi) kullanımının kolaylaştırılmasıdır.
Gremse Altın (Gramise Altın ya da 2,5’luk Altın)
Piyasada gremse, gramise ya da 2,5 luk olarak bilinen bu altın türü, normal on adet çeyrek altına eşittir. Gremse altının ağırlığı 17.54 gramdır.
Sarı altın, altının en yaygın rengini taşır ve genellikle gümüş ve bakır ile alaşımları yapılarak üretilir.
Beyaz altın, renk olarak sarı altından daha hızlı bir şekilde insanların ilgi odağı haline gelmektedir. 14 kt’ lık beyaz altınlar, fiyatlarının aksine görünüş olarak platine benzediklerinden dolayı ilgi görmektedirler . Beyaz altın, sarı altınla aynı özelliklere sahip olsa da, sarı altından farkı alaşımında nikel, çinko, gümüş ve paladyum gibi beyaz renk veren metallerin kullanılmasıdır. Beyaz altının yansıtıcı özelliği vardır ve rengi asla solmaz. 18kt’ lık beyaz altında %75 oranında altın bulunduğundan ve 14kt’ lık beyaz altın ise %58,3 oranında altın içerirler. Beyazlığı arttırmak için, neredeyse bütün beyaz altınlar platinden yapılan oldukça sert, beyaz ve parlak bir metal olan rodyumla kaplanırlar. Zamanla, bu rodyum kaplama aşınmaya maruz kalabilir.
Bakır ve daha çok gümüş karıştırılarak yapılır. Nadir görülen bu tondaki altını, modern tasarımcılar, isteğe bağlı olarak çok özel koleksiyonlannda ya da siparişlerde kullanırlar. Yüzük olarak tasarlananları daha çabuk aşınmaya maruz kalabilirler.
Günümüzde altın, yalnızca bir tasarruf aracı değil bir kültür olarak da yaşamımızda yer almaktadır. Türk toplumunda düğünlerde, sünnet törenlerinde , doğumlarda , hediye olarak altın takılması gelenekselleşmiştir ve hatta bir çok Türk kadını altın günü adı altında altın toplamaktadırlar,altın kullanımı kuyumculuk dışında altın kaplama ve süslemede, elektrik- elektronikte, uzay sanayinde, dişçilikte, tıpta, katalizör yapımında, para ve madalya yapımında, dekoratif amaçlı kullanımda, külçe stoklarında, tekstil sektöründeki altın tel ve iplik yapımında , ve kimya sanayindeki paslanmaya dayanıklı tel yapımı gibi pek çok değişik alanlarda kullanılmaktadır. Bu açıdan altının halkın tasarruf alışkanlıkları dışında da özel bir yeri vardır gerçek şu ki altın her dönem Türk insanı için önemli bir yatırım aracı olarak görülmüştür. Türkiye’de bugün tahmin edilen altın stoğu beş bin ton civarındadır ve dünya stoklarının %5’ ine denk geldiği düşünülmektedir.
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, madeni ufaklık ve hatıra para, Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınlarının basımı, resmi mühürlerin, madalyon, madalya ve nişanların üretimi, her çeşit vize ve harç pulları ile değerli kağıtların basımını ve dağıtımını sağlamak üzere devlet tarafından kurulmuştur ve T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına bağlıdır.
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü Cumhuriyet altınlarının tek üreticisidir
2013 yılı itibariyle İstanbul Altın Borsası’nın Yeni Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca, yakın bir tarihte İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ile birleşerek faaliyelerini bundan sonra “Borsa İstanbul A.Ş” tüzel kişiliği adı altında gerçekleştireceklerdir.
Ülkemizde uzun yıllar batılı anlamda bir “değerli madenler borsası” olmamıştır. Ancak 1993 yılında altın ücretlerinin belirlenmesi ile ithal ve ihraç edilmesi serbest bırakılmıştır. Aynı yıl “İstanbul Altın Borsası” nın temelleri atılmıştır. Gerekli düzenlemelerden sonra temmuz 1995′de istanbul altın borsası kapılarını yatırımcılara açabilmiştir. istanbul altın borsası’nın kurulmasıyla altın ilk defa örgütlü bir piyasada işlem görmeye başlamıştır. Sonuçta altının finansal sisteme kazandırılması yani yastık altı altının ekonomiye dönmesi ve altına dayalı yatırım araçlarının geliştirilmesi hedef alınmıştır. Bu sayede istanbul altın borsası ile altın ücretleri dünya fiyatları ile paralellik kazanmıştır. Ayrıca ithal edilen altınların genel kabul gören standartlarda ve saflık derecesinde olması zorunluluğu da getirilmiştir.
25 Temmuz 1995 tarihinde faaliyete geçen İstanbul Altın Borsasında;
Kıymetli Madenler Piyasası: Borsa’nın açılmasıyla birlikte faaliyete geçen Altın Piyasası , üye kuruluşlar tarafından yurtdışından ithal edilen altının tam rekabet şartlarında alım satımının yapılmasını organize eden piyasa durumuna gelmiştir. Yapılan yasal düzenlemeler sonucu gümüş ve platinin 9 Temmuz 1999 tarihinden itibaren Borsa bünyesinde işlem görmeye başlamasıyla Altın Piyasası fiili olarak kıymetli madenlerin işlem gördüğü bir piyasa konumuna gelmiştir. Özetlemek gerekirse standart ve standart dışı altın, gümüş ve platin üzerine spot işlemlerin yapıldığı piyasadır.
Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası: Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası, altını arz ve talep eden kuruluşların düzenli bir piyasa ortamıyla karşılaşması, kuyumculuk faaliyeti gösterenlerin üretim finansmanının düşük maliyetlerle temin edilmesi ve finansal piyasalarda altının işlem görerek menkul kıymet haline getirilmesi amacıyla İstanbul Altın Borsası bünyesinde 24 Mart 2000 tarihinde faaliyete geçmiştir. Kısaca altına dayalı ödünç ve sertifika işlemleri yapılılır.
1996 yılında T.C. Hazine Müsteşarlığı ve İstanbul Altın Borsası’nın katkılarıyla kurulan İstanbul Altın Rafinerisi 2002 yılında birleşme kararı aldı. Söz konusu birleşme ile gücünü artıran İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. o tarihten bugüne gösterdiği gelişim ve piyasaya sağladığı güven ile altın sektörüne kendisini ispat etmiştir ve sektöründe öncü firma olmayı başarmıştır. Dünyada en yüksek kalite olarak kabul edilen % 99,999 saflıkla üretim yapma teknolojisine sahiptir. Gramaltın üretimini dünyada ilk defa başlatarak sektöre bu konuda da öncülük etmiştir.
Altın denilince akla gelen ilk yer hiç şüphesiz kapalıçarşı’dır. Bu tarihi çarşı, eskisi kadar parlak günler geçirmese de altın ve döviz ücretleri için hala belirleyici bir etken olmaya devam etmektedir.
Altın alırken dikkat edilecekler: Öncelikle altın alınacak yerin güvenilirliği mühimdir. Alınan ürün için sertifika istenmesi veya alınan yere ait kartvizitin arkasına ürün ile ilgili detayların (ayar,gr,işçilik ücreti gibi) yazılmasının istenmesi gerekmektedir. Ürünün yeniliği, tarihi ve kalafat kontrolünün yapılması unutulmamalıdır. Mutlaka altının ayar damgalı ve patentli olması gereklidir. Eğer almak istediğimiz altın yatırım altını değilse TSE damga kontrolü yapılmalıdır. Cumhuriyet altınları için muhakkak darphane çıkışlı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca işçilikli altınlar için bilinmesi gereken önemli husus, işçilik ücretleri konusunda ki beğeni durumu ülkelere ve kültürlere göre değişiklik göstereceğinden bu durumun fiyatların da farklı olmasına neden olduğunun unutulmamasıdır.
Altın satarken dikkat edilecekler: İlk olarak satılmak istenen altının türü belirlenmelidir. Ham altının fiyatı her yerde aynıdır. işçiliksiz altın denilen 24 ayar, külçe ve gram altına yatırım yapanların satarken zarara uğrama olasılıkları çok düşüktür. Sebebi bu ürünlerin saf olarak satılmaları ve üzerlerinden işçilik ücreti alınmıyor oluşudur. Bir diğeri işçilikli altın olarak bilinen bilezik, küpe , alyans, kolye gibi ürünlerdir. Bunlara yastık altı denmekle birlikte çok zor durumda kalınmadan satılmaları tavsiye edilmemektedir.İşlenmiş altını satarken kuyumcunun beğenisine göre fiyatlar değişiklik gösterir bu sebeple tek bir yere değil birden fazla yerden fiyat istenmesinde fayda vardır
Dünyanın en kıymetli metali olan ve tarih boyunca en çok ilgiyi toplayan Altın, piyasada en çok ilgi gören yatırım araçları arasında yer alıyor ve altının her hareketinden kazanç fırsatları yaratmak isteyen yatırımcılar bu piyasada işlem yapmayı tercih ediyor. Ekonomistler tarafından “güvenli liman” adı verilen altın, ayrıca yoğun olarak ticareti yapılan ve bir çok ticari platformlarda yatırım enstrümanı olarak kullanılan metaldir. Paraya olan güvensizlik arttığı zamanlarda altın fiyatlarının doğa olarak artış gösterdiği gözlenmiştir. Altın kriz ortamlarında ,savaşta ve ekonomilerde belirsizlik yaşandığı dönemlerde artış göstermektedir .
Bu tarz durumların yaşandığı zamanlarda halk kağıt paradan kaçar ve altına sığınır. Ayrıca bir ülkede fazla kağıt para basılırsa altın fiyatları yine artış gösterebilmektedir.
HMT GOLD tüm alım ve satım işlemlerinizi güvenle ve kolayca yapabilmeniz için sizlere özel en uygun alternatiflerle her zaman kaliteli hizmet sunmak amacındadır. Ayrıca bilindiği üzere Türkiye’de küçük ölçekli altın alışverişleri kuyumculardan yapılabilmektedir. Bu alışverişin takı , ziynet veya cumhuriyet altını alıp satmakla sınırlı olduğu bilinmelidir..
Fiziki olarak altın almayı hedefleyenler öncelikle amacını belirlemelidir. Altın yatırım içinmi? Hediyelik mi? ,Hem takı hem yatırım için mi?, Küçük yatırımlar için mi alınacak? Öncelikle bu sorulara yanıt aramak gerekecektir.
Büyük yatırımlar için: Fiyatı yüksek seviyelerde olan cumhuriyet altını bu alanda öncülük etmektedir. Yüksek fiyata sahip olması nedeni ile yatırım bütçesi yüksek olan kişiler için idealdir. Sebebi, cumhuriyet altınının alış-satış arasında en az fark olan altın türüdür. Bu durum kâr durumuna geçmeyi kolaylaştıracaktır. Para gibi kulpsuz olması saklama kolaylığı sağlar. En çok kullanılan ve bilinen altınlardan biri olması da alış ve satışlar kolayca yapılabilir. Bunun dışında plaka veya çekili altın olarak bilinen altın türleri işlenmemişdir yani altının saf halidir. Kuyumcular arası alışverişlerde kullanılan altın olması sebebi ile perakende satışı yapılmamaktadır. Eğer alınan altın bu türde bir altın ise, bu durumda üzerinde ayar yazmayacağı için bozdurmada problem yaşama durumu ortaya çıkmaktadır.
Küçük yatırımlar için: Nakit olarak elinizde para tutmak her zaman harcama ihtimalini kuvvetlendirir.Para biriktirmenin çok zor olduğu bugünler de bütçenizde yatırım için ayırdığınız miktarlar düşükse tercih edeceğiniz altın türü çeyrek altın olabilir. Çeyrek altının tercih edilme sebepleri ise, küçük miktarlar ile yatırım yapmaya uygun olması, aynı zamanda küçük ihtiyaç durumlarında bir veya birkaç tanesini bozdurarak ihtiyaçların karşılanmasına olanak tanıması söylenebilir. Aynı zamanda çeyrek altın fiyatı uygun olması sebebiyle hediyelik altın olarakta en çok tercih edilen tür diyebiliriz. Genel olarakta cumhuriyet altını ile birlikte en çok alışveriş sirkülasyonu olan altın diyebiliriz. Çeyrek altının katları da mevcuttur. Yarım altın, Tam altın, 2,5 luk (Gremse), 5 i 1 yerdeler. Bunlarda çeyrek altın ile aynı özellikleri taşımaktadır. Tek farkları çeyrek altının 2,4,10 ve 20 katı ücret ve ağırlığında olmalarıdır.
Hem takı hem yatırım altını almak isteyenler için: Yatırım için takı kullanmakta olasıdır. En iyi örneği 22 ayar bileziklerdir diyebiliriz. Düz, geniş bombe, burma bileziklerin hepsi bu sınıfın içerisindedir. Fakat 22 ayar bilezik ve takı yatırımlarının bir dezavantajı vardır. Bu dezavantaj alış satış arasındaki farkın yüksek olmasıdır. Bu da kâr konumuna geçiş sürecinin daha uzun sürmesine sebep olmaktadır. Yatırım düşüncesi olanların ilk olarak diğer önerilen altın türlerini tercih etmesi faydalı olacaktır.
HMT GOLD fiziki altının güvenle alınacağı alanında tecrübeli bir altın ve döviz merkezidir. Güvenilir olmak bizim için olmazsa olmazdır. Biliyoruz ki alışverişten önce güven alışverişi gelir. Hizmet vermede mükemmelliğe odaklandık ve her türlü bilgiye değer veriyoruz. Müşterilere değer sunmanın yolunun bilgisel özden, hayal gücü ve sürekli öğrenmeden geçtiğinin farkındayız. Yenilikciyiz; köklü geçmişimizden aldığımız gücümüz ile bugünün ve geleceğin gereklerine göre gelişiyor ve yenileniyoruz. Her alanda şeffaflık ve profesyonelliği önemsiyoruz. Ayrıca sunmuş olduğumuz esnek taksit seçenekleri ile kolayca altın sahibi olmanızı geleceğe dair yatırımlar yapabilmeniz için destekliyoruz. Sürekli güncellenmekte olan altın fiyatlarını sizler için en uygun fiyatlardan satışa sunuyoruz.
Altının sahte olup olmadığını anlamak için bir çok yöntem vardır. Genelde kuyumcular mihenk taşı kullanarak altını mihenk taşına sürterler mihenk taşına sarı bir renk çıkması beklenir. Sahte altını anlamak için normal bir tüketicinin uygulayacağı bazı bilgiler şunlardır:
Altının ayar damgasına ve patent damgasına muhakkak bakınız. Marka patent damgası her altın üzerinde yer almayabilir fakat altının kaç ayar olduğuna dair “Ayar Damgası” mutlaka yer alması gerekir. sebeple üzerinde ayar yazmayan altının sahte olma olasılığı oldukça yüksektir
Altın, zemin üzerine atıldığı zaman çıkardığı ses ile de ayırt edilebilir. Sert bir yüzeye vurduğunuz zaman gerçek altından kalın ses çıkar, sahte altından daha ince bir ses çıkar. Bu yöntem ile ayırt etmek çok kolay değildir, genellikle bu konuda uzmanlaşmış kişilerin kullandığı bir yöntemdir.
Sahte altın üretiminde metaller daha ağırlıklı olabileceği için sahte altın mıknatıs tarafından çekilir. Gerçek altın mıknatısa gelmez. Altın oksitlenmez sahte altın oksitlenir. Altın diğer metallerden yumuşaktır.
Altın alırken ürününüzün sertifikalı ürün olmasına dikkat ediniz.